PROSTAT KANSERİ, ERKEKLERDE EN ÇOK GÖRÜLEN İKİNCİ KANSER TÜRÜDÜR

SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Sakıp Erturhan, prostat kanserinin erkeklerde akciğer kanserinden sonra dünya genelinde en çok görülen ikinci kanser türü olduğunu söyledi.
Editör
Demo Admin
Yayın
15 Eylül 2025 15:44
Güncelleme
15 Eylül 2025 15:46


SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Sakıp

Erturhan, prostat kanserinin erkeklerde akciğer kanserinden sonra dünya genelinde

en çok görülen ikinci kanser türü olduğunu söyledi.

15 Eylül Prostat Kanseri Farkındalık Günü nedeniyle açıklama yapan Prof. Dr.

Erturhan, “Sık idrara çıkma, idrar yaparken zorlanma, ağrı gibi belirtilerle kendini

gösteren prostat kanserinde hastaya multidisipliner yaklaşımla tedavi seçenekleri

sunulmaktadır” dedi.

Prostat kanserinin ABD ve Batı Avrupa’da erkeklerde en sık görülen kanser türü

olduğunu, Asya toplumlarında az görülmesinin ise dünya ortalamasını düşürdüğünü

kaydeden Prof. Dr. Erturhan, 2020 yılında dünya genelinde 1.4 milyon yeni tanı alan

hasta ve 375.000 yaşam kaybı bildirildiğini ifade etti.

Türkiye’de prostat kanserinin insidansı (Görülme sıklığı) ile ilgili ilk ciddi çalışmanın

2009 yılında yapılan Prostatürk çalışması olduğunu ve sonucunda Türkiye’de prostat

kanser insidansının 100.000’de 35 olarak bulunduğunu belirten Prof. Dr. Erturhan

çalışmaya yönelik şu bilgileri paylaştı:

“2022 yılında Türk Üroloji Akademisi Üroonkoloji Araştırma grubu tarafından yapılan

kesitsel çalışma Gaziantep, İstanbul, Ankara, Erzurum, Giresun, Zonguldak, Samsun,

Isparta ve Mersin olmak üzere 9 merkezde yürütüldü. Öncesinde yazılı ve görsel

basında duyurusu yapılan bu çalışmaya 15 Eylül Prostat Kanseri Farkındalık

gününün olduğu hafta (12-16 Eylül 2023) belirtilen merkezlere başvuran; 50-80 yaş

arası semptomatik/asemptomatik erkek hastalar ile 40 yaş üstü aile öyküsü olan

gönüllü erkek hastalar dahil edildi. Hastaların rektal muayeneleri ve serum PSA

(Prostat Spesifik Antijen) düzeyleri kontrol edilip gerekli görülen hastalardan prostat

biyopsisi uygulandı. Toplam 873 gönüllünün katıldığı bu çalışmada, gönüllülerin

87’sinden biyopsi alındı ve hastaların 16’sında (Yüzde 1.83) prostat kanseri

yakalandı. Kanser saptanan hastaların sayısı ise 9 (Yüzde 0.91) olarak tespit edildi.

Söz konusu bu veriler, dünya ortalamasının altında olmakla birlikte çalışmamıza esas

teşkil eden, ‘Türkiye’de prostat kanseri için rutin tarama uygulanmalı mıdır?’ sorusuna

yüksek sesle “evet” diyecek düzeyde değildi.

Ancak prostat kanseri tüm dünyada halen yaşam kaybına neden olan bir hastalık

olma özelliğini sürdürmektedir. Özellikle ailesinde prostat kanseri hikayesi olan 40

yaşından büyük erkekler en ciddi risk grubudur. İdrar yapma ile ilgili şikayetleri olan

erkeklerin ürolog kontrolüne gitmeleri, daha sonraları yaşam kaybıyla

sonuçlanabilecek ileri evre prostat kanserinin erken dönemde yakalanmasına imkan

verebilmektedir.”

 

PROSTAT KANSERİ OLUŞUMUNA ETKİ EDEN FAKTÖRLER

Prostat kanserinin neden oluştuğuna dair pek çok faktörün, tarihsel süreçte

araştırıldığını anımsatan Prof. Dr. Erturhan, şunları söyledi:

“İyi huylu prostat büyümesinden aşırı seksüalite, pek çok gıda ve vitamin alımının

etkisi üzerinde durulmuşsa da bugün için elimizde kalan iki ana faktör; ileri yaş ve aile

öyküsüdür. Burada ileri yaştan kasıt, 50 yaş üzeri grup olmaktadır. Ancak ailesinde

birinci derece yakınlarında prostat kanseri hikayesi olanlarda bu sınır 40 yaşa

inmektedir.

Son yıllarda onkogenetik araştırmalar prostat kanserinin, meme ve yumurtalık kanseri

ile benzer kötü gen havuzunu kullandığını göstermiştir. Bunun günlük pratikte anlamı,

birinci derece kadın yakınlarında meme ve yumurtalık kanseri olanlarda da artmış

prostat kanser riski bulunmaktadır.”

PROSTAT KANSERİNDE HASTA YÖNETİMİ

“Yukarıda bahsedilen semptomlarla başvuran hastalarda ayrıntılı bir medikal öykü ve

dokunarak prostat muayenesi ile PSA düzeylerine bakılır” diyen Prof. Dr. Erturhan,

şöyle konuştu:

“Gerek muayenede gerekse PSA tahlilinde bir anormallik tespit edilirse prostattan

parça (Biyopsi) alınır. Biyopsi sonrası sonuç prostat kanseri ile uyumlu gelirse

hastalığın evresini (Komşu organlara veya uzak organlara yayılım durumu) ortaya

koymak amaçlı radyolojik ve gerekli olgularda nükleer tıp görüntüleme yöntemleri

kullanılır.”

Bir Yorum Bırakın

Popüler Yazılar

Nöbetçi Eczaneler

15 Eylül 2025 Pazartesi Günü Nöbetçi Eczaneler